۱۳۹۳ اردیبهشت ۱۲, جمعه

İşçi Kenti Gebze’de Coşkulu 1 Mayıs

1 Mayıs, çok önemli bir işçi kenti olan Gebze’de coşkuyla kutlandı. Gebze’deki sendikalar, sendika genel merkezlerinin belirlediği alanlara giderken, işçi-emekçiler EMEP ilçe örgütü ve UİD-DER Gebze temsilciliğinin birlikte örgütlediği 1 Mayıs kutlamalarına katılarak moral buldular. Gebze Trafo Meydanı’nda toplanan kitle, Cumhuriyet Meydanı’na kadar işçi marşları ve sloganlarla yürüdü. Ayrıca kutlamalara ÖDP Gebze ilçe Örgütü, Gebze Artvinliler Gençlik Platformu, direnişteki Punto Deri ve Kumport Liman işçileri de katıldılar.


İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, çevresiyle birlikte devasa bir işçi kenti olan Gebze’de içeriğine uygun bir coşku ve mücadele kararlılığıyla kutlandı. Yürüyüş boyunca ses aracından marşlar çalındı, 1 Mayıs’ın anlam ve önemi üzerine konuşmalar yapıldı. İşçi sınıfının sorunlarına dikkat çekilirken, tek çözümün mücadele olduğu vurgulandı.  

Kitlenin alana girmesi coşkuyla selamlanırken, program, işçi sınıfının kurtuluşu mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başladı. Daha sonra kutlamayı örgütleyen EMEP ve UİD-DER adına birer konuşma yapıldı. İlk konuşmayı yapan EMEP Genel Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Erkan, sendikal bürokrasinin bu yıl Gebze’de 1 Mayıs’ı mitingi örgütlememesini eleştirdi ve işçilerin can yakıcı sorunları olan özelleştirmelere, uzayan iş saatlerine, iş kazalarına, taşeronlaştırmaya değindi. Erkan, ayrıca Taksim’in işçilere kapatılmasını ve polis terörünü de kınadı.


UİD-DER adına ise Caner Akyol bir konuşma yaptı. “Bayrakları, flamaları, şapkaları, sloganları, dövizleri, pankartları ve mücadele azimleriyle fabrikalardan, işyerlerinden, işçi mahallelerinden gelerek 1 Mayıs alanında buluşan işçileri coşkuyla selamlıyoruz” diyen Akyol, işçilerin yaşadıkları sorunlara karşı öfkeli olduğunu ancak öfkeli ve hoşnutsuz olmanın yetmeyeceğini, yaşanan sorunların örgütlü mücadeleyle aşılabileceğini ifade etti. Örgütlü mücadeleye katılma çağrısı yapan Akyol, şöyle konuştu: “Gelin ücretler yükseltilsin, iş saatleri kısaltılsın diye örgütlenelim. Gelin taşeron, güvencesiz, esnek çalışmaya karşı örgütlenelim. İş kazaları son bulsun diye mücadele edelim. Parasız eğitim, parasız sağlık, parasız ulaşım hakkı için örgütlenelim. Siyasal, sendikal özgürlükler ve demokratik haklarımız için mücadele edelim. Gelin sömürü son bulsun diye örgütlenelim.”


Patronların, düzen partilerinin işçi sınıfını kutuplaştırarak bölüp parçalamasına karşı uyanık olunması gerektiğini vurgulayan UİD-DER temsilcisi, konuşmasına şöyle devam etti: “Egemenler, yani patronlar, düzen partileri ve devlet; işçilerin birleşmesini ve mücadele etmesini engellemek için her türlü yol ve yöntemi kullanıyor. Bu sömürü düzeninin sonsuza kadar süreceği yalanına inanmamızı istiyorlar. Uzun iş saatleriyle, baskılarla, yalanlarla bizleri düşünemez, sorgulayamaz hale getirmek istiyorlar. İşçileri yapay ayrımlarla bölüp parçalıyor, güçsüz düşürüyorlar. Patronlar sınıfı, kendi aralarında süren iktidar kavgalarında biz işçileri bu taraflardan birinin arkasında olmaya yönlendirmek için ellerinden geleni yapıyor.İşçilerin sınıf çıkarları temelinde ve ortak akılla hareket etmesini engellemeye çalışıyorlar. Patronlar sınıfının bu politikalarına karşı bir mücadele örgütleyemediğimiz durumda da işçi, emekçi kitleler bölünüp parçalanıyor ve sermaye sınıfının partileri elinde esir haline geliyor.”

“Kardeşler! Türkiye’deki siyasi gelişmeler, artan baskılar, burjuvazinin iç kapışması elbette dünyadaki gelişmelerden ve çıkar çatışmalarından bağımsız değil. Emperyalistler arasındaki mücadeleler yaşadığımız coğrafyanın çevresindeki pek çok ülkede kızışıyor, büyüyor. Ukrayna’da sular durulmuyor. Suriye’de 3 yıldır kanlı bir iç savaş yaşanıyor. Her gün onlarca insan bombalarla, kurşunlarla ölüme gönderiliyor. Irak’ta, Filistin’de emperyalist kapışma devam ediyor. Türkiye’de de hükümet, emperyalist kapışmadan uzak durmuyor, payını almak için savaşın taraflarından biri oluyor.”


“Hepimiz çok iyi bilmeliyiz ki kardeşler, yürüyen bu savaş emperyalist-kapitalist güçler arasında sürmektedir. Türkiyeli kapitalistler ve onların hükümeti de bu savaşın sorumluları arasındadır. Biz işçiler ve emekçiler bu savaşın tarafı değiliz; olmamalıyız. Bu yüzden işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta emperyalist savaşın tüm sorumlularına karşı sesimizi bir kez daha yükseltiyor ve emperyalist savaşa hayır diyoruz.”

“Kardeşler, 1 Mayıs’ın işçi sınıfı için anlamı budur: 1 Mayıs, dünya işçi sınıfının patronlar sınıfına karşı tek vücut olduğu mücadelelerin sembolüdür. 1 Mayıs dünya işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bizler 1 Mayıs’a, 1 Mayıs’ın enternasyonalist ruhuna sahip çıkıyoruz. 1 Mayıs ruhunun, burjuva kamplaşmalar nedeniyle soldurulmak istenmesine, bugünün alan tartışmalarına indirgenmek istenmesine, işçilerin taleplerinin gölgelenmesine izin vermeyeceğiz. Mücadelemizi büyütecek, işçi sınıfının görkemli gücüne güvenmeye devam edeceğiz.” Akyol, tüm dünya işçilerinin 1 Mayısı’nı kutlayarak konuşmasını sonlandırdı.


Konuşmalardan sonra, işçi türküleri ve marşlarıyla kitlenin coşkusunu daha da arttıran UİD-DER Müzik Grubu ve ardından da Karadeniz ezgilerini tulumuyla seslendiren Gebze Artvinliler Derneği Grubu sahne aldı. Miting kol kola çekilen halaylarla, horonlarla, atılan sloganlarla ve mücadele çağrısıyla sona erdi.

UİD-DER, kitlesel ve coşkulu katılımıyla göz doldurdu

“Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” talebini bir kampanyaya dönüştürerek, aylar öncesinden 1 Mayıs’a hazırlanan UİD-DER, bir sanayi kenti olan Gebze’de 1 Mayıs alanında yerini aldı. Sabahın erken saatlerden itibaren toplanma alanında yerini alan UİD-DER’li işçiler, kitlesel, disiplinli ve kıpkızıl bir kortej oluşturdular. Metalden petrokimyaya, deriden tekstile pek çok sektörden işçi, eşleri ve çocuklarıyla birlikte kortejde yerlerini aldılar.

Kortejin en önünde, UİD-DER Kadın Komitesi “Emekçi Kadınlar Mücadelede Önde!” pankartıyla yer aldı. Ev kadınlarının ve işçi kadınların yer aldığı bu kortejde, şu dövizler taşındı: “Eşit İşe Eşit Ücret”, “Her İşyerine Kreş”, “Doğum ve Emzirme İzni Uzatılsın”, “Gece Vardiyaları Yasaklansın”, “Şiddete, Tacize Son!”

Emekçi kadınların hemen arkasında ise işçi sınıfının enternasyonal mücadelesinin anlamlı bir örneği olarak, İranlı göçmen ve mülteci işçiler pankartlarıyla UİD-DER kortejinde yerlerini aldılar. İranlı işçiler, sendikal ve siyasal mücadelede her türlü baskıya ve zulme uğrayan, molla rejiminin zindanlarında tutsak edilen öncü mücadeleci işçilerin serbest bırakılmasını talep ettiler.


UİD-DER’in coşkulu korteji sloganlarıyla Gebze sokaklarını inletti ve çevredeki emekçilerden beğeni topladı. Kortejden coşkulu ve gür bir sesle hep bir ağızdan şu sloganlar haykırıldı: “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm”, “Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin”, “Kapitalist Sistemi Yıkacağız, Sınıfsız Bir Dünya Kuracağız”, “Emperyalist Savaşlara Hayır”, “Kriz-Savaş-İşsizlik, Çözüm İşçi İktidarında”, “Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği”, “Bütün İşsizlere İş, İşgünü Kısaltılsın”, “İş, Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “Fabrikada Biz, Tarlalarda Biz, Hayatı Yaratır Ellerimiz”, “Birleşen İşçiler Yenilmezler”, “UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!”

UİD-DER’in coşkulu ve disiplinli işçi kortejinden oldukça etkilenen Gebzeli emekçiler, övgü dolu sözlerle beğenilerini ifade ettiler. UİD-DER korteji, disiplini ve coşkusunu alanda da korudu. Mitingin halaylarla sona ermesiyle UİD-DER korteji disiplinini bozmadan, toplanma alanına kadar coşkulu slogan, alkış ve marşlarla yürüdü. UİD-DER’li işçiler buradan işyerlerinde 1 Mayıs coşkusuyla mücadeleyi sürdürme kararlılığını büyüterek ayrıldılar.













۱ نظر: